Anton Pavloviç'in öykülerini okurken çıplak ağaçların, iç içe geçmiş
evlerin, renksiz insanların tüm belirginliğiyle resmedildiği, havası
dupduru, hüzün dolu bir sonbahar gününde hissedersiniz kendinizi.
Her şey tuhaf bir yalnızlık, durgunluk, sefalet içinde gözükür. Boz
bulanık enginlikler ıpıssızdır, solgun gökyüzü uzaklarda ufka doğru
alçalırken buz tutmuş çamurlarla kaplı yeryüzüne sıkıntı verici bir
soğukluk saçar. Yazarın betimleme gücü, aşınmış yolları, çarpık
çurpuk sokakları, sıkışık, kirli evleri güz güneşinin soğuk ışıltısı
altındaymış gibi olanca çarpıcılığıyla gözler önüne serer.
Acınası küçücük insanların evlerde aylak aylak oturmaktan, can
sıkıntısından patladıklarını ya da uyuşuk uyuşuk içeri girip
dışarı çıktıklarını görürsünüz.
-Maksim Gorki.
Çehov'u yeni baştan her okuyuşumda onun kimi tümceleriyle,
deyişleriyle karşılaşırım da doğruluklarına şaşırmaktan kendimi
alamam. -Tatyana Lvovna Sçepkina-Kupernik