Fantastik Edebiyatın kraliçesi
Nazlı Eray'dan kült, türünün uç örneği bir roman...
Günümüzde fantastiğin en su katılmamış örneği herhalde Nazlı Eray'ın Arzu
Sapağında İnecek Var romanıdır. Yazarın, Fouché ile Eray'ı Kraliçe Antoinette ile
Mehmet'i dans ettirmekteki amacı okuru şaşırtmak, güldürmek, sarsmaktır. Bir tür
şok yaratmaktır onda. Eray'ın yöntemi fotomontaj tekniğini anımsatıyor insana.
Olmayacak kişileri olmayacak yerlerde bir araya getirerek, buluşturarak,
öpüştürerek okuru eğlendirme yöntemi.
Nazlı Eray 2020 yılının New York'una götürüyor bizi. Burada etten yapılmış, gerçek
insandan ayırt edilemeyecek robotlar vardır. Eray'ın arkadaş olduğu ve flört ettiği
Alain Delon modeli güzel robot bunlardandır. Teknolojinin gelişmiş olduğu bu 2020
yılında televizyon ekranlarında istediğiniz kişinin bilincini, düşlerini seyredebilirsiniz.
Romanın son kısmında türlerle ilgili ilginç bir oyuna girişir yazar. Bilimkurgunun
zamanda ve mekânda yolculuk temalarını kullanarak sürdürdüğü öyküsünün
bitimine yakın, doğaüstü varlıkların ve olayların nitelendirdiği ayrı bir masal dünyası
ekler öyküsüne.
Eray sadece ayrı dünyaları ve ayrı çağlardan insanları bir araya getirmiyor, aynı
zamanda çağımızın anlatı türlerinden bilimkurgu ile geçmiş yüzyılların anlatı
türlerinden masalı, fantastik bir bağlamda bir arada yoğuruyor.
Berna Moran