Aşk bazen birbirinin zıddı iki kişiyi bir araya getirir. Penelope ile Andrea nın da başına bu gelmiştir. Kişilikleri çok farklı olduğu halde birbirlerine aşık olurlar ve evlenirler. On sekiz yıllık evililiklerinde üç çocukları olur ve pek çok iniş çıkış yaşarlar. Ancak Penelope kocasının sürekli olarak kendisini aldatmasından; sorumsuz, çocuksu ve bencil davranışlarından yorgun düşmüştür. Bir gün bardak taşar ve genç kadın kocasını, günlük yaşamın getirdiği her türlü sorumlulukla -ve çocuklarıyla- baş başa bırakıp gider. Kocasıyla birlikteliğinin nasıl kurtulabileceğini düşünmek için, anneannesinin küçük bir kıyı kasabasındaki eski evine sığınır. Günlük yaşamdaki ayrıntılar ve Peneloppe nin yıllardır hiç sesini çıkarmadan omuzlarında taşıdığı sorumluluklar Andrea yı tam anlamıyla şoka sokmuştur. Ancak bu ayrılık her ikisine de geçmişleriyle hesaplaşabilme; kendi öz benliklerine dürüstçe bakabilme ve ilişkilerinin anlamına kavrayabilme fırsatı sağlayacaktır.