Büyük üzüntüler ve büyük sevinçler genelde üst üste gelir... Bebekler,
dedelerinin veya ninelerinin ölümünden bir-iki gün sonra doğar. At
yarışlarında şansın yaver gitmesi veya umulmadık bir mirasın oraya
çıkması gibi talihli gelişmeler, bir madenin çökmesi veya bir ihanetin itirafı
gibi korkunç haberlerden sonra yaşanır. Aşk ve kayıp arasında da
bölünmez bir bağ vardır. İnsan kalbi aynı anda iki aşırı uca doğru ilerliyor
gibidir; hiçbir zaman kendimizi böylesi anlarda olduğundan daha canlı,
daha hayat dolu hissetmeyiz.
1900'lü yılların New York'unda yaşananları okumak, tek kelimeyle
sarsıcıydı. Colin'in dönem tasviri konusundaki büyüleyici yeteneği de
cabası... O yılları yaşayıp görmediğine inanmak neredeyse olanaksız.
-Sunday Harold
Tüm roman boyunca belli belirsiz görünen Anna'nın bu kadar çarpıcı bir
sona imza atması... Beatrice Colin, okuru şaşırtmanın ne demek olduğunu
kesinlikle biliyor!
-Kirkus Review
1916, New York. Birinci Dünya Savaşı'nın olanca acımasızlığıyla hayatlara
sızdığı, ardından gelecek benzersiz mezalimin yavaşça biçimlendiği
zamanlar...
Monroe Simonov, Amerika'daki tüm erkeklerin ordudan gelecek tebligatla
birer askere dönüşmeyi beklediği günlerde, icra ettiği bestelerle hayatını
kazanan bir piyanisttir. Kızıl Korku tüm kıtayı esir almışken tuhaf bir
karşılaşma sonucu tanıyıp dost olduğu Edward, ona savaşı ve izini
kaybettiği aşkı Inez'i bir süreliğine unutturacak yeni bir tutku aşılar: Jazz.
Ancak savaş, salonları ve dans pistlerini süpürürken ne aşka ne de müziğe
tutunmak kolay olmayacaktır. Tıpkı sürgün bir Rus devrimci olan Anna'nın
geçmişiyle yüzleşmesi gibi...
Bundan tam yüz yıl önce, 11 Eylül'ün de yaşandığı Wall Street'te bulunan
bir bankanın önüne içi patlayıcılarla dolu bir at arabası yanaştı ve onlarca
insanın hayatına son verdi. Beatrice Colin, tarihin en az bilinen terörist
eylemlerinden biri üzerine kurduğu bu sarsıcı romanda, üç farklı hikâyeyi
yan yana getirip buluştururken filmleri aratmayacak bir sonla perdeyi
kapatıyor.
1963 yılında Londra'da doğan Beatrice Colin, henüz küçük bir çocukken
ailesiyle birlikte İskoçya'ya yerleşti. Glasgow Üniversitesi'nden mezun
olduktan sonra İskoçya'nın yerel gazetelerinde muhabir ve editör olarak
çalışmaya başladı. Sunday Harold, The Guardian gibi gazetelerde köşe
yazarlığı yaparak ilerlettiği kariyerine, BBC Radio için yazdığı tiyatro
oyunlarını ve 2001 yılında kaleme aldığı Nude Untitled adlı ilk kitabıyla
roman yazarlığını ekledi. İkisi çocuklar için yazılmış sekiz kitaba imza atan
Colin, 2019 yılında kansere yeni düşerek hayatını kaybetti.