Kont bir saniye için sessziliğe gömüldü. “Ortaya ne çıkacağını kim bilebilirdi ki?” diye mırıldandı sonunda. Balını çevirdi ve Jacina, bu hareketin güçlü bir acıyı saklayabilmek için yapılan içgüdüsel bir hareket olduğunu fark etti. Bir anda, hiç düşünmeden elini Kont’un diğer tarafta duran elinin içine gömdü. Dokunuşuyla irkilmişti Kont.

Sonra parmakları genç kadınınkinin üzerine kapandı. Yeniden ona doğru döndü, sanki rahatlamış gibiydi. JAcina, elini dudaklarına götürdüğünde, genç kızın kalbi olağanüsyü bir hızla çarpmaya başlamıştı.
Baştançıkarıcı hisler yüm bedenini sarmaladığında Jacina bayılacak gibi hissetti kendini. Elini, Kont’un elinde sonsuza dek tutabilmek için neler vermezdi! Ne güçlü bir çekim yayıyordu bu adam! Kendini Kont’un girdabına kapılmaktan alıkoyamıyordu.
“Bu zayıflık gösterisainden vazgeç,” dedi Kont, “…güvenilir bir dostun yanındasın”.

Güvenilir bir dost! İşte Kont’un gözündeki tüm anlamı buydu. Tüm olan ve olacak olan buydu. Jacina gözlerini kapadı. Kont için birazcık daha fazlasını ifade ettiğini hayal ederek gözlerini kapadı birkaç saniye için. Bu yakışıklı adam ve bu güzeller güzeli genç kadının arasında aşılması gereken fazlasıyla büyük engeller vardı. Birlikte olabailecekler miydi acaba?

Barbara Cartland’ın Pembe Koleksiyonu, daha önce yayımlanmamış kitaplardan oluşan yeni bir seri.