Bu özel anma yılı dolayısıyla ve 2014'ün aynı zamanda Bereketli Topraklar Üzerinde'nin yayınlanışının 60. yılı olması vesilesiyle, yazarın bu ölümsüz eserinin yeni bir baskısını hazırladık.
Türk toplumunun geçirdiği önemli bir tarihsel dönemi kendisine arka plan yapan romanın değerini farklı yönleriyle tanıtma amacını taşıyan bu özel çalışmada, romanı dil, atasözleri, deyimler, yöresel sözcükler, iş hayatı, sosyal hayat, kent kültürü ve tarihi açısından okuyucuya daha derinden tanıtan açıklama notları ve fotoğraflar, belgeler, kupürler gibi görsel malzemeler yer alıyor.
Kitapta bunun yanı sıra, romanın birinci ve ikinci baskıları arasındaki farkları tespit eden karşılaştırmalı notlar, 1954'ten günümüze eserle ilgili yayınlanmış eleştiriler ve Bereketli Topraklar Üzerinde'nin sinema macerasına ilişkin kapsamlı bir bölüm bulunuyor.
Ben Çukurovalıyım. Uzun yıllar Çukurova'da yaşadım. Fabrikalarda çalıştım. Kâtiplik yaptım. Irgatların hayatını iyi tanırım. Onların büyük şehre atılışlarını izlemiş olduğumdan, patronlarla, ağalarla olan ilişkilerini iyi bilirim. Çukurova'nın baharı harika. Masmavi gök, kırmızı toprak, yeşil tarlalar... Bu harika baharı yazmalı. Bir de şu yorganı sırtlarında Çukurova'ya inen, kamyonlara, arabalara toslayan ırgatları. Onların dramını. Onlar gibi yaşayarak, onlar gibi yakan güneşin altında söylenen bir türkü gibi... Taa Anadolu içlerinden alıp, trene bindirip ovaya indirmeli. Fabrikaya işçi, tarlaya ırgat girmeli. Patron-işçi, ağa-ırgat dramını vermeli. Bu Çukurova'nın destanı, insanın destanı olur...
Orhan Kemal