Bodrum'da tarih masal, masal tarih içindedir.
Bodrum, eski adıyla Halikarnassos, binlerce yıl boyunca
Karyalılara, Leleglere, Perslere, Romalılara, Bizanslılara ve
sonunda Türklere kollarını açtı. Her millet kendi öyküsünü kendi
tarihini taşlarına, toprağına kazıdı.
Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri Bodrum'daydı: Mausoleum
Anıt Mezarı. Kraliçe Artemisia'nın kocası Kral Mausoleum'a
duyduğu aşkın sembolü, bir sevgi abidesi. Şimdi yerinde yeller
esse de insanlar bilir ki o harika bir zamanlar limanın tam
karşısında pırıl pırıl parlardı.
Tıpkı Bodrum gibi, Bodrum Kalesi de masalların kalesiydi.
Gizleri ve görkemiyle dinleyene binbir masal anlatırdı. Yedi
kapısı ve onlarca metre uzunluğundaki kuleleriyle şövalyelere
ev sahipliği yaptı.
Birinci Dünya Savaşı'nda Bodrum bombalandı; işgal edildi ama
halkı kimseye boyun eğmedi.
Bodrum'da her şeyin bir öyküsü var ve tarihe yolculuk bu
kitapta solukları kesen bir maceradır artık.
Benim gördüğümü siz de gördünüz mü? diye fısıldadı
Sıla. O beklenmedik umut ışığında yüzlerce titrek
kıpırtının konfeti değil, altın da değil, maytap gibi
uçuşan dokuma kelebekleri olduğunu anladıklarında
gözlerine inanamadılar. Işıkta oynaşan gölgeleri bir
yana, kanatlarının altın pırıltısı büyülü bir şölendi.
Müzelerin, eski eserlerin baş belası, aç biilaç dokuma
kelebekleriydi onlar.