1960'lı yıllarda Apollo Görevleri'yle insanlık için muazzam bir adım atıldığı gibi, biz de uzay
keşfi yolunda yeni bir altın çağın eşiğindeyiz. Önümüzdeki yıllarda Ay'ı kolonimiz haline
getirmeyi, Mars'a ayak basmayı ve güneş sistemimizin daha önce hiç gidilmemiş derinliklerine
ulaşmayı amaçlamak mümkün. İnsan çabasının ürünü olan bu hayaller artık elle tutulabilecek
kadar yakın ve hepimiz bu olağanüstü yolculuğun birer parçası olabiliriz.
Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan döndüğümden beri, uzayda yaşamın gerçekte nasıl bir şey
olduğunu bilmek isteyen binlerce insanın olumlu tepkileriyle karşılaştım ve görevimin her
yönüyle ilgili ilginç sorular aldım.
Bu kitapta bana yöneltilen soruları cevapladım ve eğitimden fırlatılışa, uzay yürüyüşünden
atmosfere yeniden girişe kadar, astronot olmaya dair şahsi fikirlerimi de paylaşmak adına bu
soruları detaylandırdım. Umarım uzayda yaşamanın gizemlerinden, tekniğinden ve gündelik
mucizelerinden keyif alırsınız ve umarım verdiğim bilgiler gelecek nesil uzay gezginleri için
faydalı olur. Sonuçta, Mars'ta yürüyecek ilk insan bu kitabı okuyor olabilir.