Annem bana yerel lehçesinden bir sözcük bıraktı; yüreğini parçalayan çelişkili hisler aklını şuraya buraya çeldiğini hissettiğinde ... içinde bir frantumaglia (kırık parçacıklar karışımı) olduğunu söylerdi ...
[F]rantumaglia, başka türlü tanımlanamayan bir rahatsızlığın öznel ifadesiydi, zihninde oluşan, beynin bulanık suyunda yüzen, farklı nitelikli parçacık kalabalığını tanımlardı...
Yaşarken sesimizi onunla yükselttiğimiz ve sonunda onun içinde kaybolma tehlikesi yaşadığımız heterojen kalabalığı çok sancılı bir kaygıyla algılamaktır frantumaglia...
Napoli Romanları dörtlemesiyle tüm dünyada büyük yankı uyandıran münzevi yazar Elena Ferrante, bu derlemeye altbaşlık olarak frantumaglia ismini verdiği kavramı, kırık parçacıklar karışımı, başka türlü tanımlanamayan bir rahatsızlığın öznel ifadesi sözleriyle tanımlıyor.
Bir Yazarın Yolculuğu'nda Gerçek kimliğini gizlemesi, edebiyatına esin kaynağı olan konular, siyaset ve kültür, günümüz toplumlarında edebiyatın rolü gibi konuları irdeleyen büyük yazar, bundan başka kadın yazar olmak, erkekegemen toplum ve düşünce eleştirisi, feminist yazın ve düşüncenin önemi gibi, hele bugünler daha da vahim bir şekilde gündeme yerleşen konuları da ele alıyor. Öte yandan yazarlıkta nasıl karar kıldığını, romanlarını yazma sürecini de aktarıyor Ferrante romanlarındaki tüm dünyada yankı bulan sesiyle; yani dolaysız, içe işleyen, sakınmasız, büyüleyici ve alabildiğine samimi bir üslupla...
Kadın olmak akış halinde yaşamak demektir. Ferrante'nin bu içgörülü yazını edebi geleneği tersyüz ediyor ve böylece kadın olmak evrenselliğin ölçütü haline geliyor.
- Dissent Magazine