İnsanın düşünsel faaliyeti derinleştikçe, başkaldırı sesinin de derinlerden, boğuklaşmış olarak gelmesinden daha doğal ne var? Haykırmalar, savsözler ancak yüzeyden yüzenlerin kulak yırtan gürültüsünden başka bir şey değil.
Adalet Ağaoğlu, yalnızca Hayırın son halkasını oluşturduğu üçlemesiyle, bütün romanlarıyla kimi sorunsalların peşinde bir yazar kimliğindedir. Romanlarında en öne çıkan yan, düşünsel içeriktir. Hayır onun bu özelliğinin belki de en yoğun biçimde alımlanabileceği bir roman
Füsun Akatlı
Hayır, baştan sona, bir yazarın nasıl kendine özgü bir dil yaratabileceğinin serüvenidir. Hayırın, bütün öbür olumlu özelliklerinin yanı sıra, yazınsal Türkçenin çağcıl başyapıtlarından biri olduğunu düşünüyorum.
Semih Gümüş