Amerika´nın en komik ve en maceracı yazarından neşeli ve matrak bir hikâye.
Keskin kalem fanlarına duyurulur.
Tutkulu, istekli, muhtemelen bipolar bozukluğu olan, kendini ´kaybedilmiş davalar kraliçesi´ olarak takdim eden Honey Santana dünyayı sorumsuzluktan, ilgisizlikten ve akşam yemeğinde indirim reklamı yapan telefonlardan arıtmaya kendini adamış bir tip. Kaba ve enayi telemarketçi Boyd Shreave ve pek-de-iş-meraklısı-olmayan metresi Eugenie´i alıp Florida´nın On Bin Adası´na, kibar bir medeniyet dersi vermeye götürüyor. Bilmediği şeyse, takıntılı eski çalışanı Piejack tarafından (ki şekli bozuk parmakları, işyerinde cinsel tacizin iyi bir fikir olmadığının kanıtı) takip edildiği. Ve nitekim Piejack de, Honey´nin uyuşturucu kaçakçısı eski kocası Perry ve akıllı-ve-korumacı, yaşından çok daha olgun on ikilik oğlu Fry tarafından takip ediliyor. Hepsi birden Dismal Key´ye arabalarını bıraktıklarında, yarı beyaz, yarı Kızılderili, başarısız timsah güreşçisi ve münzevi olmaya uğraşan Sammy Tigertail´ın işine burunlarını soktuklarından habersizler...
Honey bu ´açgözlüden´ bir insan yaratmayı başarabilecek mi?
Fry onu, Piejack´ten -ve kendinden- koruyabilecek mi? Sammy, gerçek bir Kızılderili gibi davranabilecek mi? Eugenie sahile ulaşabilecek mi? Everglades bataklıkları insanların zulmünden kurtulabilecek mi?
Tüm cevaplar bu lezzetli ve okuması keyifli karmaşanın içinde gizli.
Sıradanlık hiçbir zaman Hiaasen´ın tarzı olmadı.
Ve Doğa Kızı da yüksek umut vaat eden,
çılgın bir başlangıca sahip.
-New York Times