Ustalıkla kurgulanmış, gerilim yüklü bir roman olan Dördüncü Boyut, bir yanlış anlama yüzünden başlayan ölümcül bir kovalamacada, kaderleri birbirleriyle keşisen üç grup insanı anlatıyor. Ticarette deneyimsiz bir İngiliz denizcisi olan Sean, harap bir Manila otlinde Filipinli bir mafya lorduyla adamlarını beklerken; banliyöde bir anne çocuklarını yatırmaya hazırlanmakta ve ilk aşkını hatırlamaktadır. Aynı dakikalarda varlıklı bir psikolog, daha sonra kendilerini gansterlerin kovalamacası içinde bulacak olan sokak çocuklarının rüyaları üzerinde çalışmaktadır.
Dördüncü Boyut, insanoğlunun hiçbir anlaşılır nedeni olmaksızın yaşadığı trajedilere ve bunları dine, mitlere veya psikolojiye sığınarak ya da bilimsel yollara başvurarak açıklama çabasına göz atıyor.