Fetvalar, halkın aydın zümreye, en hususî hallerine kadar ve bütün samimiyetleriyle sordukları hayattan mes'eleleri ve onların İslâm esaslarına göre verdikleri aydınlatıcı cevapları ihtiva etmektedir. Bu bakımdan fetvalar, gerek tarih ve gerekse halk bilgisi tedkiklerinde, ihmâli mümkün olmayan kaynak durumundadırlar.
Devrin hayatını aksettirmesi bakımından ise: O günün bir nevi nazarî mahkeme kararları olan ve vak'alarm da zikr olunduğu fetvalarda, her çeşit hâdisenin görüleceği şüphesizdir. Üstelik, İlâhi menşe'li bir hukuku temsil ettiklerinden ve bunların hükmüne uygun hareket etmek ibâdet ve sevap sayıldığından, her çeşit fikir ve davranışın hükmü buradan sorulmaktadır.
Çalışmamızda fetvaların, milletimizin en yüksek bir hayat düzeyinde bulunduğu. Kanunî Sultan Süleyman zamanındaki günlük hayatın özelliklerini tesbit etmek için kullanılması düşünülmüştü. Bunun için o vaktin sultan kadar değerli ve meşhur şeyhülislâmı Ebussuud Efendi'nin, yazma fetâvâ mecmualarında bulunan, on binden fazla fetva okunarak, bunların, metinlerinde o günün hayat tarzından ipuçları veren, yaşayışından sahneler ve davranış örnekleri gösteren, giyimden, yivimden, tarihi şahıs ve vak'alardan bahseden bin tanesi seçildi.