Her dil, grameri ve yazı sistemiyle akla giydirilen çift taraflı bir gözlük gibidir. Hem konuşanın dünyaya bakışını tayin eder, hem de zihin dünyasını kendi üzerinden görmemizi sağlar. İşte bu yüzden her gramer ayrı bir dünyayı, her alfabe ayrı bir medeniyeti temsil eder.
M. Akif Beki de bu çalışmada dil-zihin işbirliğini inceleyen modern dilbilimin imkânlarıyla Tayyip Erdoğanın zihin fotoğrafını çekiyor. Erdoğan nasıl bir zihin dünyasında yaşıyor? Söylediklerinin yanında söylemediklerini anlamak, aklından geçenleri okuyabilmek için konuştuğu Türkçenin zihin dünyasını nasıl yansıttığını çözmek gerekiyor.
Bu kitapta harfleri Erdoğanı anlatıyor. Geçmiş zamandan bir hurufî, Erdoğanın harflerini yorumluyor, kader planını deşifre ediyor.
(Tanıtım Yazısından Alıntı)