Verilenle yetinmek yaşamımın temel ilkesi olmaya ta o zamanlar mı başladı acaba?
Her şey için, en çok da sevgide, hep sevgide.
İstemek geri çevrilmek ve onuru kırılmak demek. Bundan çok korkuyorum. Birinin sevgisini, hep kendimden bir şeyler vererek hak ederim sanıyorum. Durmadan veriyorum, veriyorum.
Oysa bu sonraları, beni vazgeçilmez kılmaktan çok, sömürülmeye açık hale getirecek. Kocamın gözünde, çocuklarımın gözünde.
Bunu yadsımak olanaksız. Çocukluk yıllarımızın, bizi şekillendirirken katettiği inişli çıkışlı yolları, düştüğü çıkılması çok zor uçurumları, kim bilir ne sebeplerle önüne konmuş ketleri aşmak için yitirdiği zamanı geri getirebilir miyiz? Yaşanan yanlışları, bir görüntü şeridi gibi, geriye sarabilir miyiz sonradan?