Falcının Öpücüğü, 1900'lerin başlarında Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmiş Sefarad bir ailenin öyküsü. Bu öykü kimileyin İspanya'ya, kimileyin Kuzey Afrika'ya uğruyor ama en çok Çanakkale'de, Silivri'de, İzmir'de, Ege adalarında duraklıyor, çünkü bu öykünün büyük kısmı bu topraklarda geçmiş. Onun içindir ki, kendilerini yeni vatanlarında da.
Türkler olarak tanımlıyor, Türk müzikleri dinliyor, Türk kahvesi içip fala bakıyorlar, nazar boncuklan takıp bayramlarda, düğünlerde göbek atıyorlar. Yeme içme alışkanlıklarından yaşam biçimlerine, dillerine takılmış kelimelere kadar burasını orada sürdürüyorlar. Brenda Serotte'nin kendi ailesini ve çocuk felciyle savaşını anlattığı Falcının Öpücüğü bir solukta okunan bir kitap. Okurken, yeni bir aile daha edindiğiniz hissine kapılacak kadar içlerine girecek, onlarla üzülecek onlarla sevineceksiniz ve bu kalabalık, eğlenceli ve gürültücü aileyle dostluğunuz uzun yıllar sürecek.