Vehbi Hacıkadiroğlu, felsefeyle geç bir yaşta ilgilenmeye başlamış olmasına rağmen, bu alanda en verimli felsefecilerimizden biridir. Ve ancak has felsefecilerin taşıdığı bazı özelliklere sahip olan bir düşünürümüzdür. Her şeyden önce, bir düşünürdür çünkü.
O, düşünceleri, verimsiz bir biçimde tekrarlayıp durmak yerine, tartıp tartışarak yeni bir şeyler söylemeyi amaçlar. İkincisi, okuduğu filozofları, önünde diz çökülecek bir otorite olarak değil, karşısında durulacak bir muhatap olarak görür. Felsefe, tüm has felsefeciler için olduğu gibi onun için de, esas olarak medeni ve rasyonel bir tartışma zeminidir. Üçüncüsü, yine tüm has felsefeciler gibi o da, kılı kırk yaran analitik / eleştirel bir bakışa sahiptir ve sadece bu özelliğiyle bile, yazıdan çok konuşmaya, analizden çok hamasete eğilimli olan bir kültürel çevrede ayrık / aykırı bir örnek oluşturur.
İşte, elinizdeki bu armağan kitap, Hacıkadiroğlu`nun bizlere sunmuş olduğu bunca armağana ufacık bir karşılık olarak hazırlanmıştır. Vehbi Bey, sağ olun!
Ben bir kimsenin, özellikle de bir felsefecinin, bir konuüzerinde ne kadar düşünürse düşünsün ve ne kadar incelikli düşündüğünü sanırsa sansın, bu düşüncelerini yazıya dökmedikçe bir şey yapmış olmayacağını felsefe yaşamımın daha ilk adımlarında öğrendim. (Vehbi Hacıkadiroğlu)