Cyprien Méré serveti olmayan, ama parlak bir kariyere sahip olacağı açıkça
görülen bir maden mühendisidir. Bilimsel araştırmalar için bulunduğu Güney
Afrika'da, gönlünü, bölgenin en zengin elmas madenlerinden birinin sahibinin
kızı olan Alice Watkins'e kaptırır. John Watkins, kızının zengin biriyle
evlenmesini istediğinden Cyprien'in aklına, yapay bir elmas yapıp kısa yoldan
zengin olmak gelir. Bölgedeki madencilerin düşmanca yaklaşımlarına rağmen
Cyprien kendini bu işe adar ve başarılı olur. Güney Yıldızı adını verdiği bu
elması Alice'in babasına hediye eder ve aşkına kavuşacağını umar. Ne var ki
elmas çalınır, bunun üzerine John Watkins elması ve hırsızı bulana kızını
vermeyi vaat eder ve büyük macera o zaman başlar. Transvaal'in iki yakasında
zamana karşı verdikleri bu mücadelede kahramanımız vahşi hayvanlardan yerli
kabilelere, zorlu doğa şartlarından dostu sandığı düşmanlara kadar birçok
tehlikeyle karşılaşacaktır.