Gençlik, her şeyin geçeceğine inandırıldığımız, asıl mücadelenin sonrasında başlayacağı söylenen bir dönem. Peki sahiden öyle mi? İçimizi yakan o ilk aşkın ateşi zamanla söner mi mesela? Çabucak unutulur mu yaşanan acılar? Daha mı kolay iyileşir gençken yaralar?
Önünde çok uzun bir yol var.
Sırtında ise hayal kırıklıkları, vedalar ve kayıplar... Bunca yükle gidebilecek misin o yolun sonuna kadar?
Tam yaşayacak gibi oluyorum, karşımda hayatı buluyorum. Hayalle bile dağılmayan ruh sıkışıklığının çaresizliği var bugünün ve yarının yorgunluğunda. Artık ne bir veda lazım, ne de bir merhaba. Yaşama yorgunum. Tüm kazançlarım ve tüm kaybedişlerim kaderime yazılsın, hayallerime değil...
Aşk, dostluk ve aile bağları ekseninde kurgulunan Güzel Günlerdi, Haydar Can Öksüz'ün yalın ve akıcı üslûbuyla bir çırpıda okunacak ve sonuyla okuru etkisi altında bırakacak gerçekçi bir hikâye vadediyor.