Lütfen! diye fısıldadığımı duydum. Kelimeler kendiliğinden dökülüyordu ağzımdan. Lütfen William Longspee, bana yardım et! Ve birden ayak sesleri duydum. Ayak sesleri, demir ayakkabıların şıngırtısına benziyordu. Arkamı döndüm. Orada duruyordu. Jon Whitcroftun işi çok zor.
Annesi ve erkek arkadaşı, onu Salisburydeki yatılı okula gönderiyorlar.
Sağanak yağmur, koyu renk duvarlar, dar koridorlar, yabancı yüzler ve sınıf arkadaşlarıyla paylaşması gereken bir oda!
Jon tüm bunların yakında ne kadar küçük sorunlar olacağının farkında değil. Çünkü yatılı okulunda geçirdiği altıncı gecede birden penceresinin altında beliren üç hayalet hayatını tamamen değiştirecek.
Neyse ki Salisburyde hayaletlerle başa çıkmayı bilen biri var...