İnsanların boyunduruğu altında yaşamaktan sıkılan domuzlar, kuvvetli ikna becerileriyle
diğer bütün hayvanları kışkırtarak Ağa Çiftliği'nde bir ayaklanmaya sebep olurlar. O günden
itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. İnsanlar çiftlikten kovulur; onları çağrıştıran her
şeyden uzaklaşılır. Tüm hayvanlar, aralarında eşitliği ve yoldaşlığı amaçlayan, insanları ise
düşman olarak gören Yedi Emir'e göre yaşamaya başlarlar. Ancak bu ilkelere uymaya devam
edebilecekler midir?
Çiftliği idare etme konusunda fiziksel anlamda güçlük çekmeye başlayan hayvanlar, insan
icadı birtakım aletlere ihtiyaç duymaya başlarlar. Çiftliğin yönetimi üzerine kafa yorup duran
domuzlar ise zihinsel olarak dinlenmek ve güçlenmek için yine insan icadı birtakım araçları
kullanmak ve diğer bütün hayvanlardan daha fazla besin tüketmek zorunda kalırlar. Dahası
zaman içinde bazı insani alışkanlıklar kazanırlar ve Yedi Emir de zamanla değişim geçirerek
nihayet birçoğumuzun aklına kazınan o ilkeye indirgenir:
TÜM HAYVANLAR EŞİTTİR;
ANCAK BAZI HAYVANLAR,
DİĞERLERİNDEN DAHA EŞİTTİR.
George Orwell'in ilk defa 1945 yılında yayımlanan, insan doğasında bulunan açgözlülük ve
bencillik gibi dürtüleri masalsı ve çarpıcı bir dille derinlemesine işlediği siyasi hiciv romanı
Hayvan Çiftliği, yediden yetmişe herkesin okuması gereken bir modern klasik.