Alex-Li Tandem, hayatını ünlü kişilerin imzalarını toplayıp ticaretini yaparak kazanan biridir. Hem Yahudi hem de Çinli olan Alex, bir sabah uyandığında, süperstar denilen bir uyuşturucunun etkisinde geçirdiği üç tatlı günün bütün hayatını değiştirdiğini fark eder: Kız arkadaşının da içinde olduğu arabayla bir kaza yapmıştır, tüm arkadaşlarıyla arası bozulmuştur ve en önemlisi, elinde, on dört yaşından beri her hafta bir mektup yazarak imzasını istediği eski Holywood yıldızı Kitty Alexander`ın imzalı bir fotoğrafı vardır.
Göz ardı edilmekten hoşlanmayan halk onu unutmuştur gerçi, ama İmza Toplayan Adamlar asla! Mazoşisttir çünkü onlar, hor görülmeye bozulmazlar. Nitekim Alex de, meslektaşlarının tek bir imzasına sahip olmak için bir servet bayılacağı Kitty`nin elyazısına sahip olmakla yetinmez. Kitty`nin sadık bir hayranıdır o ve hayranlık da bir tünelin içinden bakmaktan farksızdır: öylesine sıcak, karanlık ve tek yönlü bir körlük.
Sonunda, hayallerinin peşinde bir hafta geçirip Kitty`yi bulmak üzere New York`a gitmeye karar verir. Arkasında ise, hem kalp pili değiştirilecek hem de gönlü alınacak güzeller güzeli bir kız arkadaş, Kabala`nın gizemli dünyası içinde kaybolmuş bir siyahi peygamber, kendisinden her zaman imkânsızı isteyen bir çılgın haham, en büyük kusuru fazla Amerikan filmi izlemek olan bir platonik sevgili ve karnı acıkınca avlayacağı türler arasında ayrım yapmayan bir kedi bırakmıştır.
İlk romanı İnci Gibi Dişler`le edebiyat dünyasını sarsıp ödüle doymaz bir gösteri sergileyen Zadie Smith, ikinci romanı İmza Toplayan Adam`da yine birçok renkli karakteri ve farklı konuyu kendine özgü mizah anlayışıyla bir araya getirip, son derece komik ve varoluşçu esintiler taşıyan bir yolculuk sunuyor okura. Bu arada, çağımızın hastalığıyla kendince dalgasını geçmekten de geri kalmıyor:
Ey şöhret, sayende sonsuza kadar yaşayacağım!