Ruhuyla, kalbiyle bu savaşa katılan Fatih kahramanca bir hisle -kendisini gemilerden ayıran deniz gibi büyük bir engeli unutarak- atını göğsüne kadar denize sürdü.
İstanbul ona sesleniyordu, duyuyordu Onu almanın zamanı gelmişti artık. Bir süre askerlerini izledi, yüzlerindeki kararlı ifade inancını, inadını arttırmıştı
Yiğitlerim
Bizans İmparatorluğunun surları İstanbulu fethetmek için gelen o kadar çok hükümdar görmüştü ki tüm savaş hazırlıkları artık sıradan bir günün gereği sayılmıştı. Ancak Bu sefer her şey farklıydı. Kayser, Fatih, askerler, halk Hepsi biliyordu. Bu sefer İstanbul düşecekti
Atalarının idealini kalbinde taşıyan genç bir adamın parlak zekâsı bin yıllık bir imparatorluğu hiç var olmamış gibi tarihten silecek, inanç rüzgârı ateş denizini bir nefeste söndürecekti.
Hz. Muhammedin sözlerinin gerçekleşeceği gün bugündü. İstanbul bugün düşecekti
Elinizde tuttuğunuz bu kitap bir roman değil; tarihin ve tarihçilerin analizi, gerçeklerin belgelerle kanıtıdır.
İstanbul muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan
ne güzel komutandır; onu fetheden ordu ne güzel ordudur.
Hz. Muhammed (s.a.v.)