Reta, kırkdört yaşına gelinceye dek; sevecen ailesi, dostları, bir yazar olarak günden güne büyüyen başarısı ile mutluluğun tadını çıkarmıştı. Oysa bu dingin yaşamı, sevgili büyük kızı Norah her şeyden vazgeçip bir kaldırım köşesinde yaşamaya karar verince çatırdamaya başlıyor; boynuna astığı ve üzerinde İyilik yazan levhanın dışında kızı mutlak bir sessizliğe gömülüyor.
Reta'nın kızının bu denli umutsuz bir duruma gelmesinin nedenini arayışı, yaşamda anlamı ve umudu nerede bulabileceğimizle ilgili çekici ve korkusuz düşüncelerle zenginleşiyor.
İyilik bir ailenin acısını ve iyileşme sürecini anlatan, üzücü olduğu kadar avutucu; iyi yazarların, sıradan yaşamları sıra dışı biçimde anlatmaktaki başarısını ortaya koyan bir roman.