... BEN ONUNDUM, O İSE HERKESİN
KAMELYALI KADIN - ALEXANDRE DUMAS
GÜNEŞ GİBİ KADINLAR VARDIR
DOĞUŞLARI GİBİ BATIŞLARI DA GÖZ ARDI EDİLEN
Alexandre Dumasnın (1824-1895) henüz 24 yaşında kendi hayatından yola çıkarak yazdığı Kamelyalı Kadın, 19. yüzyıl Parisinde geçer. Soylu bir gencin, güzeller güzeli bir fahişeye âşık olmasıyla başlayan romanda, mutluluklarının kısa süreceğinden endişe duyup mutlu olmak için acele eden iki insanın tutkulu ilişkisi anlatılıyor. Fakat bu ilişkinin önünde aşılması güç bir engel vardır; tek erkek evladının, uğruna ölümü göze alacağı kadından vazgeçmesi için elinden geleni yapan bir baba
Aşk için çekilen zorlukların yanı sıra itibar için verilen mücadelenin nefes kesen bir dille aktarıldığı Kamelyalı Kadın, sadece dönemini etkileyen bir roman olarak kalmamış, günümüzde de beğeniyle okunarak aşk klasikleri arasındaki yerini sağlamlaştırmıştır.
1824 yılında Pariste doğan yazar, aynı adı paylaştığı Fransız yazar Alexandre Dumasnın gayrimeşru oğludur. 1831 yılında babasının onu evlatlığa kabul etmesiyle iyi bir eğitim almaya başlar. Fakat yazar olma sevdası ağır basınca eğitimini yarım bırakır. Kendini yazmaya adayan Dumas, bu ideali uğruna maddi açıdan büyük sıkıntılar çeker. 1844 yılında babasının yanına taşınır ve bu vesileyle zengin erkeklerle ilişki yaşayan hayat kadını Marie Duplessisle tanışır. Bu kadın aynı zamanda Dumasyı tüm dünyaya tanıtan başyapıtı Kamelyalı Kadına ilham kaynağı olur.
Edebiyat dünyasında büyük ses getiren Kamelyalı Kadını senaryolaştırarak tiyatro oyunu haline getirir ve bu sayede ününe ün katar. Şiir ve romanla başladığı yazarlığını piyes yazarak sürdürmeyi tercih eden Dumas, daha çok toplum içinde yaşanan ahlaki bozukluklara değinir, bunun yanı sıra dolu dolu yaşadığı hayatından esinlenmeyi de ihmal etmez. Pek çok roman ve tiyatro oyunu yazan Dumas, 1895te vefat eder.