Aslen Arnavut kökenli olan Şemseddin Sami Türk milliyetçiliğinin ilk
biçimlerinden olan Osmanlıcılığın önemli isimlerinden biriydi; Osmanlı
devletinin güçlenmesi için modernleşmesi gerektiğini savunmuş ve bunu
başarmanın yollarından biri olarak geniş imparatorluğun ortak dili olan
Türkçenin önemini öne çıkarmıştı. Bu uğurda da Türkçeyi inceleyip
modernize etmek ve geliştirmek amacıyla epey çaba harcamıştır. Dilin
sadeleşip Türkçeleşmesini savunan, bunun için gerekirse Türkçenin en eski
kaynaklarına ve Doğu Türkçesine (Çağataycaya) başvurulmasını öneren
Şemseddin Sami'nin Kâmûs-ı Türkî adlı eseri Türkçenin modern anlamdaki
ilk derli toplu sözlüğüdür.
Genç Türk okurlarının, orijinali Arap harflerine göre sıralanmış olan bu çok
önemli ve hacimli sözlüğü kullanmakta zorlanması üzerine, arayıp bulmayı
kolaylaştırmak amacıyla ilk kez Latin harflerine göre dizilmiş halini
sunuyoruz.