Mustafa Kemal, yeryüzünün bu bölgesindeki, başkalarına kul olmuş bütün uluslara özgürlüğe giden yolu göstermiştir. O, Nil'in kıyılarından Çin ülkesinin akar sularına kadar toplumlar için bir efsanedir. Şimdi O kendi insanlarının ortasında durmuş, çevresine ışıklar saçıyor. Bir yaşlının bütün bilgeliği ve bir gencin sonu gelmeyen enerjisi ve kararlılığı ile gerçekleştirdikleri, bütün dünyanın hayranlıkla seyrettiği etkileyici bir oyundur. Yüce bir insanın milletine ve insanlığa olan aşkıdır...
Herbert Melzig, Ortadoğu'yu çok iyi tanıyan bir Alman tarihçiydi. Kitaplarında ve araştırmalarında özellikle İran'ı ve Türkiye'yi ele almıştır. Daha çok Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşamı ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Herbet Melzig'in ilgisini çekmiştir. Oldukça iyi Türkçe konuşan ve 1937-1947 yılları arasında Türkiye'de yaşamış olan tarihçi Melzig, Atatürk'ün misafiri olma ve masasında oturma şerefine de erişmiştir.
Herbert Melzig'e göre Mustafa Kemal Atatürk ile Anadolu'da binlerce yılın derinliklerinden kahraman bir ruh doğmuş ve aydınlığa yükselmiştir. Herbet Melzig'e göre Atatürk, Doğu'nun tarihinde yepyeni bir döneme imzasını atan ve emperyalist Avrupa'nın anlayışlarının yanlış olduğunu kanıtlamayı başaran kişidir.
Osmanlı'nın sonunu, Türklerin İstiklal Savaşı'nı, düşmanı Anadolu'dan atmalarını, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve devrimlerin tasarlanıp gerçekleştirilmesini yaşamış olan Herbert Melzig'in gözünde Mustafa Kemal, tarihten gerçekten bir şey öğrenmiş olan ender devlet adamlarından biridir. Bütün mücadele ve kavgaları milleti içindir.
Herbert Melzig, Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün ardından şunları söylemişti: O'nun peşinden gittiği güç, sevginin gücüydü! Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.