İsterseniz kütüphanelere kilit vurun ama zihnimin özgürlüğüne vurabileceğiniz ne bir kilit var ne de bir
sürgü, ne de kapatabileceğiniz bir kapı.
Kendine Ait Bir Oda, Cambridge Üniversitesi'nin 1928 yılında ilk kez kız öğrencilere kapılarını açmasına
ilişkin olarak Virginia Woolf'un kolejlerde yaptığı konuşmalardan yola çıkmıştır. Bu klasik eserde Woolf,
özgün dilini kullanarak etrafındaki dünyayı derinlemesine inceler. Edebiyat dünyasının özellikle erkekler
üzerinde şekillenmesinin sebeplerine değinir.
Feminizmin öncülerinden olarak görülen bu eserde Woolf; Jane Austen, George Eliot ve Brontë kardeşleri
anar, Shakespeare'e hayali bir kız kardeş yaratır. Neden edebiyat dünyasında her zaman güce ve şöhrete
sahip olanın kadınlar değil de, erkekler olduğu sorusunu sorar. Cevap ise oldukça basittir: Çünkü kadınlar
yaratma özgürlüğüne sahip değildir ve bunu kazanabilmek
içinse her kadının biraz paraya ve
kendine ait bir odaya ihtiyacı vardır.