Önce bir adım attı Jülide, Kore sokaklarında.
Ardından aldığı derin nefesi bıraktı havaya.
Ve en sonunda bir damla gözyaşı karıştı toprağa.
Jülide sessizce gökyüzüne baktı ve fısıldadı:
Beni sakın unutma Kore. Unutamayasın diye tüm izlerimi bıraktım sana...
Geride çok şey bırakmıştı Jülide, attığı her adımda. Mesela doğarken annesini bırakmıştı, hatırlamayı bile başaramadığı bir hastane odasında. Biraz daha büyüyüp hastalandığında neşesini bırakmıştı bu sefer, hatırlamayı bile istemediği bir başka hastane odasında. En büyük kaybı saçlarıydı Jülide'nin, saklamayı bile akıl edemeyecek kadar acı içinde gidişini izlediği.
Neşesini arıyordu dünya üzerinde. Her saniye yanında taşıyordu korkularını ve bir de Kore'ye gitme hayalini.
Jülide mutluluğa ayırdı son adımlarını ve Kore'de kavuştuğu hayatının aşkı Seo'nun içinde bıraktı izlerini.
Kore'deki Ayak İzleri hayata sımsıkı tutunanların hikâyesi. Tutkuyla hayallerine bağlananların, asla pes etmeyenlerin hikâyesi. Savaşanların ve daima kazananların...
Hiç vazgeçmeyenlerin... Jülide'nin hikâyesi Kore'deki Ayak İzleri. Biraz benim... Biraz senin...
Ve umudunu hiç kaybetmeyenlerin...