Haluk'un bana âşık olması... Bu sözler dudaklarıma vurduğu an, bu aşk ile ilgili tüm düşünceler, sağa sola kaykılarak yürüyen yengeçler gibi zihnimde geziniyordu ve ben daha yabancılaşıyordum bu fikre. Aslına bakarsanız, ben onun herhangi bir kadına âşık olabileceğine de başından beri hiç inanmıyordum. Aşkla ilgili okuduğum binlerce satırdan geriye kalan ve beni böyle düşündüren şey; aşkın ancak tek eşlilikte mümkün olabileceğiydi. Tabi eğer edebiyatın ısrarla üzerinde durduğu aşktan söz ediyorsak. Haluk âşık olamazdı. Çünkü o, çok eşli bir erkekti. Hiçbir zaman tek bir kadın üzerine yoğunlaşamazdı. Bir kadın için acı çekebilir, sürünebilir, bazen de --işler yolunda gittiğinde- ayakları yerden kesilebilir, işini aşını unutup o kadınla benliğini doldurabilirdi. Yine de, bu belirtilerin hiçbiri beni, onun bir kadına âşık olabileceğine ikna edemezdi...