Rönesans'in yildizi, resim ve mühendisligin dehasi, sifrelerin ustasi... 500 yil sonrasinda üzerine boca edilen methiyeler arasinda kaybolan bir Leonardo'dan
bahsediyor bu kitap. Gayrimesru ogul, istenmeyen evlat; aldigi islerin çogunu yarim birakmis, veba salginlari, komplolar ve savaslar arasinda sehirden sehre gezmek, çok defa en basindan baslamak zorunda kalmis, ters yazisi ve garip hareketleriyle toplumuna uyumsuz bir bireyden bahsediyor.
Dünyayi resmederek görüyor, inat mi inat, meraki hiç dinmiyor lakin kendini bir türlü anlatamiyordu.
Onu, evrensel bir dâhi olarak düsünüyoruz ama Leonardo sinirlanmis hissediyor, bilgisiz oldugunu düsünüyordu. Bugün baska biçimde görüyoruz çünkü genel sartlari bilmiyoruz ve Leonardo'nun tam gün çalisan bir dâhi oldugu fikrine kendimizi kaptirma egilimindeyiz.
Yani, ne oldu? Bu kadar az is yaptiktan sonra ve bu denli nevi sahsina münhasir bir kisilikle Leonardo, nasil oldu da tarihin en ünlü dâhilerinden birisi olarak son noktayi koydu? Bunu ve nasil baktigini, nasil gördügünü, etrafinda neler olup bittigini merak ediyorsaniz iste, karsinizda Leonardo da Vinci!