her şeyi hatırlıyorum... bedenim kanla kemikle olduğu kadar hatıralarla da dolu benim. O Meryem. Oğlu elinden alınan ve dünyaya verilip yok edilen bir anne. Şimdi Efes'te sürgünde yaşıyor; oğlunun anısının kutsallığını korumanın yollarını arayan iki kişi tarafından gözetlenip korunuyor ve hatırladıklarını anlatmaya zorlanıyor. Gelgelelim oğlu Isa'nın yaşadığı zor hayat ve çarmıha gerilişiyle gelen trajik ölümü hakkında Meryem'in anlatacakları, bugün bilinenlerden oldukça farklı. Bu konuda yaratılan mitler, duvarlar gibi çevresini örerken Meryem yine de var gücüyle gerçeklere tutunuyor; o kargaşa ve büyük değişim döneminde bile, insanlığını ve anneliğini ortaya koymaktan vazgeçmiyor... Irlandalı yazar Colm Tóibín, dünyadaki kurucu mitlerin başında gelen Isa'nın Çilesini bir annenin gözünden anlatarak siyasetten ve kutsallıktan arındırıyor. Bu küçük kitap bir elmas gibi sert. Tóibín, Mary'nin insanlığını onun etrafında birikmiş mitler yığınına başvurmadan korumayı başarıyor. Edmund White Tóibín, Joyce tarzı bir sertlikle yazmış... Meryem'in içdünyasının anlatıcısı olmaya girişmekle en cesaretli sıçramasını yaptı. Hermione Lee