Modern Türk şiirinin en önemli isimlerinden biri olan, Doğu ve Batı kültürlerini
kendi şiirinde büyük bir ustalıkla birleştiren Asaf Hâlet Çelebi Mevlânâ ve
Mevlevîlik'te Mevlânâ'nın hayatını, ne gibi şartlar altında yetiştiğini, nasıl bir
disiplin terbiyesi gördüğünü, çocukluğundan ilmine, ailesi ve dostlarıyla olan
muhabbetinden Şems ile karşılaşmasına varana dek tüm yönleriyle
derinlemesine ele alıyor.
Eserlerinden çevirdiği örneklerle Mevlânâ'nın edebî ve tasavvufî zevkini okurla
paylaşan Çelebi, Mevlevîlik tarikatının Türk kültür ve sanatındaki önemine
değinirken, Mevlevîlik'in âdetlerini, adabını, çile kavramını, semâ'yı ve
Anadolu'daki siyasi ve manevi itibarını inceliyor.
Mevlânâ ve Mevlevîlik hem tasavvufa ilgi duyanlar hem de Çelebi'nin derinlikli
şiirine bir adım daha yaklaşmak isteyenler için kıymetli bir kaynak.
Ben konuşan bülbülüm, kokan gülüm, sevgilisini arayanım ve
ben gizli şeyleri ortaya çıkarmak istiyorum.
Ben işi olmayanların işiyim, hasta kalplerin derdiyim,
tacirlerin kazancıyım ve benim başım sevdalıdır.
Genç, ihtiyar benim. Güzel, çirkin benim. Süt ve hurma benim.
Hem namaza devam eder, hem namazsız otururum.
Hem sabahı bilirim, hem akşamla aşinalığım var.
Dünya ve ukbâ benim. Tûtî ve kumru benim.
İn, cin benim ve ben denizlerin incisiyim.