Hayatınızın anlamını sadece yaşayarak bulamazsınız. Hayat muazzam bir harita gibidir. Bu harita nereye gidebileceğinizi gösterir, ama size nereye gitmeniz gerektiğini söylemez. Yönelmeniz gereken adres sizin içinizden yükselmelidir.
Bunu meşru bir soru takip eder: Adresimi nasıl bileceğim? İşe kendinizi tanımakla başlayın. Yapacağınız yolculukları anlamadan önce, seyyahı -yani kendinizi- anlamalısınız. Bundan sonraki kaçınılmaz soru ise: Kendimi nasıl anlayacağım?dır. Bu sorunun yanıtı şudur: Bütünü -Tanrı'yı- anlayarak.
Bir kez bütünü anladığınızda, onun parçalarını da anlayacaksınız. Yani bir kez Tanrı'yı anladığınızda, harita sizin mülkünüz haline gelir. Kafa karışıklığınız netlikle yer değiştirir ve siz biçim değiştirirsiniz. Bu sayede güçlü ve başarılı olabilir, neşe ve mutluluğu yakalayabilir, sıradan bir hayat sürerken sıradışı bir anlama sahip bir varoluş sergileyebilirsiniz.