ABD merkezli kamuoyu araştırma şirketi Gallup'un 2015 yılında 143 ülkede yaptığı mutluluk araştırmasında Türkiye, Bangladeş ve Sırbistan ile aynı puanı alarak sondan üçüncülüğü paylaştı. Türkiye, 2013 yılında aynı şirketin yaptığı mutluluk araştırmasında ise 135 ülke arasında 97'nci olmuştu.
Yani gittikçe artıyor mutsuzluğumuz. İyice dibi gördük.
Basbayağı mutsuzuz işte. Hem de öyle Gallup söylüyor diye değil. Çıkın evinizin dışına durumu kendi gözlerinizle görün. Gülümseyen, gözleri ışıl ışıl bakan, birbirine selam veren, nazik, sakin ve huzurlu yüzler görüyor musunuz caddelerde? Ben pek görmüyorum nicedir. Ya da evinizin dışına çıkmayın. Sadece içeri bakın. Nasıl ortam? Musmutlu mu? Yoksa özensizlik, şiddet, öfke ve iletişimsizlik kol mu geziyor? Cevabınızı duyar gibiyim.
Aslında yaşadığımız zamanların hâkim üretim biçimi kapitalizmin hiçbir zaman 'mutluluk' diye bir derdi olmadı. Ama şimdi iş sonunda gelip 'mutluluk'a dayandı. Peki kapitalizm birden insancıllaştığı için mi mutluluğu yeniden keşfetti? Ya da geçmiş zalimliklerinin doğurduğu vicdan azabından mı şimdi bir 'mutluluk misyoneri' kesildi? Cevap, tahmin edebileceğiniz gibi hayır. Kapitalizm mutluluğu keşfetti, çünkü mutluluğun işine yarayabileceğini
fark etti. Mutlu bir satış elemanı daha çok satıyor, mutlu bir çalışan daha verimli çalışıyor, mutlu bir müşteri daha fazla kâr getiriyor vb. Yani artık mutluluk 'iş'in önemli bir parçası. Yani, artık stratejik olarak mutlu olmamız gerekiyor. Bu kitapta aşağıdakiler gibi pek çok soruya yanıt bulacaksınız:
Toplum olarak neden mutsuzuz?
Peki bireysel mutluluk tavrımız nasıl olmalı?
Eğri bir toplumda doğru bir hayat mümkün mü?
Bu şartlarda bile bir mutluluk kurulabilir mi?
Sürünün mutsuz olduğu yerde mutluluk bir muhalefet tarzı olabilir mi?