Nana'nın ele avuca sığdırılamaz hedonizminin, lüks ve dekadan hayat sevdasının sınırı yoktu. Fakat hayatının büyük bir bedeli olacaktı.
Paris gecekondularından sokaklara, sokaklardan sahneye, sahnelerden üst sınıf fahişeliğe... Bu roman meşhur kokot Nana'nın hikâyesi. Öyle bir güzellik ki Nana, zengin erkekler, kontlar ve markiler ayaklarına kapanır, asil hanımefendiler Nana'nın varlığını gölgede bırakabilmek için çırpınır durur, hatta âşıkları uğrunda kendini öldürür.
Paris 1880'de, ilk yayınladığı gün 55 bin kopya satan olay roman, Paris'in elit Parizyen atmosferinin ardındaki çürümüşlüğü nefis, etkili ve arzulanan bir kadının hikâyesi üzerinden ifade eden, unutulmaz bir klasik...