Son derece zengin ayrıntıları var. Toibin'in zarif ritmi güzellik dolu anlarla taçlanıyor.
The New Yorker
İrlanda'da küçük bir kasabada yaşayan Nora Webster kırk yaşında, dört çocukla dul kalır. Yalnızca hayatının aşkı değil, aynı zamanda onu herkesin herkesi tanıdığı boğucu kasaba yaşamından koruyan bir kalkan olan kocasını kaybeden Nora, hem kendi acısıyla baş etmek hem de çocuklarının ihtiyaçlarıyla tek başına ilgilenmek zorundadır. İçine kapanık Nora kaçınmaya çalıştığı insanlardan gelen beklenmedik desteklerle önünde yeni kapılar açıldığını görecektir.
Hayat her şeye rağmen devam eder.
Çağdaş edebiyatın en önemli yazarlarından biri olan Colm Tóibín, çok katmanlı bir roman olan Nora Webster'da aile ilişkilerinin, önemsiz görünen değerli inceliklerin ve zorlu bir yas sürecinin son derece gerçekçi bir portresini sunuyor. Tóibín sıradan hayatların gizli şiirini yakalarken edebiyat tarihinin en güçlü kadın karakterlerinden birini de yaratmayı başarıyor. Nora Webster; Emma Bovary, Anna Karenina, Hedda Gabler gibi unutulmaz karakterlerin
geleneğine ait, derinlikli bir kadın figürü.
Bu sessiz, yürek burkucu romanın sakin yüzeyinin altında insan ruhunun çalkantıları gizli.
Toibín, Henry James'ten çok şey öğrenmiş.