Sakın bana ne yapacağımı söyleme!
Ne yaptığımı, ona sakın söyleme!
Şimdi ne yapacağım, bana onu söyle!
Ya da sus. Bir şey söyleme... Nasılsa neye inandıysam ona inanmaya devam edeceğim. Öyle varlıklarız ki, inanmak istemediğimize bir başkasının inandığını görmeye bile tahammülümüz yok! Bu, evrenin ve insanın yaratılışından beri böyle. Savaşlar bunun için var! Ölümler, bunun için! Ve asla yapamayacağımızı sandığımız şeylerle, bir gün onları yapabileceğimizi bilmeden yaşıyoruz... Biz, tezatlardan beslenen, çelişkilerin varlıklarıyız! Tıpkı bir katili kan tutması gibi! Korkak olan, en akıl dışı şeyden bile korkunç gerçeklikler yaratıyor! İçindeki hevesin karnını doyurmaya kalkışan, düşünme yeteneğinden yoksun,
kör ve sağır kalıyor!
İnsandım, korkaktım, hevesliydim ve yaşadığım yer dünyaydı! Yani kimse tarafından üstlenilmemiş bir suç olmam normal!