Ben benim için kimim? Neyim? Benim için ben olmak ne demek?
Bu sorular yakın zamana kadar hep psikolojinin dışında kaldı.
Psikoloji için bu soruların incelenebilir kılan postmodernizmin psikolojideki yansımaları oldu.
Wittgenstein´nın söylemsel psikolojideki etkileri, sembolik süreçlerin özellikle de dilin incelenebilirliğini yeniden gündeme taşıdı.
Psikolojinin bu yeni gündemi, bize özne hakkında yeni ufuklar vaad etmektedir.
Bu yeni ufuk, öznel dünyasını Türkçe´de yaşayan bireyin geçirdiği dönüşümlere ışık tutabilir.
(Arka Kapak)