Yatağının üzerine bıraktı kendini. Açık pencereden giren akşam ezanını dinledi. İçinde kıpır kıpır kıpırdayan yumak olmuş hissiyattan kaçmak için doğruldu, rafta duran kitaplardan birini aldı. okumak istedi, daldı gitti rastgele açılan bir sayfanın önünde... Devrilen bir direk, çöken bir dam, ezilen konsoldan çıkan bir inilti, toz bulutu, bulutun ardında boşluk... Nice zaman geçirdi o boşluğun içinde? Alacakaranlıkta, ağaçtan damın saçağına atlayan bir karaltı çiziverdi boşluğu. Ağzında minik bir serçe, havada yarasa gibi uçan kapkara bir kediydi bu karaltı. Can alan kara kedi, can veren minik kuş... Acıma, kovalama, kurtarma, intikam... Hiç! Kaçılır mıydı bu manasız dünyadan? Dünya ahret! Var mıydı başka âlem?
Osman Necmi Gürmen'in okurlar tarafından büyük bir ilgi gören romanı Râna bu kez Everest Yayınları Cep Kitaplar dizisinde...
Bir imparatorluğun zorlu çöküş dönemi ile yeniliklere gebe bir devletin doğum sancıları arasında kalmış bir kadının, bir insanın hayatı Râna.