İnci Aral, yeni öykülerinde insanlığın ortak belleğindeki en tekinsiz yakaya çeviriyor bakışını. Hem gidenlerin hem de kalanların o büyük yalnızlığına, `ölüm`e eğiliyor. Geride kalanların acısını anlatırken ruhlarını doyuracak sevgiyi yaşayamamış, bütünlenmemiş kişilerini de hayatla ve ölümle yüzleştiriyor. Bunu yaparken kalemini kamera gibi kullanıyor ve her öykünün kendine has atmosferini, olağanüstü ayrıntı zenginliğiyle destekleyerek bir duygular şölenine dönüştürüyor. Gerçekten hiç bu kadar anlaşılır olmamıştı ölüm!