Ruhumuzu ne, nasıl teselli edecek? Hayal kırıklıklarımızı, çektiğimiz sıkıntılar ve acılar sonucunda yara alan ruhumuzu!
Belki Tanrı'yla muhabbete dalmak, doğaya teslim olmak, bir kedinin düşlerimizi ısıtmasına izin vermek, belki de sıcak yaz geceleri gördüğümüz rüyalar kadar cüretkâr, soğuk kış gecelerinde yudum yudum içtiğimiz çay kadar sıcak öyküleri okumak ruhumuzu teselli etmeye yetecek...
Ruh keşfetmek ister, yolculuklara çıkar, mevsimler arası göç eder, yağmurda ıslanmayı, karda yürümeyi ihmal eder, en derine sakladığı düşlerini gerçekleştirmediyse yaşadığı hayattan asla memnun olmaz.
Yalnızlığından şikayet eder. Fakat bilmez yalnızlığında nasıl çoğaldığını, sessizliğinde toprağa ektiği tohumların baharda nasıl çiçek açtığını...
Çınar ağaçları devrilir, zeytin ağaçları kesilir ama ruh, her zaman hayal etmeye devam eder...