Aşk için her şeyden vazgeçebilir insan.
Aşk tutkudur, hayaldir ama gerçeğine hayatında bir kez denk gelenin kurtulması mümkün değildir. Aşk vardı, vardır, var olacaktır. Bu umuttur. Geleceğin sonsuz kucağında yemyeşil bir dal.
Fırtınalı aşklar da var olacaktır.
Farklılıklarıyla' iç içe geçen aşıklara gıpta edilecektir her dem.
Aşk kuralların dışına taşarak, bir nehir gibi akarak denize erişecektir.
Bu, ruhunu arayan aşkın taşkın selleriyle günümüze ulaştırdıklarıdır.
Ruhu olmayan insanın cesedinin hedonist zevkleriyle yetinmesi
aşkın celladı olma şerefini yakasına taktı bir madalya gibi.
Ruh bir kez üflendiği için boşlukta konacak dal aramakta.
Bu dalın sevgiyle ekilen tohumlar olduğu aşikâr. Ruhunu kaybeden insanın ektiği rüzgârın tohumları şimdi fırtına olarak biçilmekte.
Yalan rüzgarının ektiği fırtınada kaybolur gider sevgi.
Fırtınaların ortasında yolunu kaybetmiş sevgililer savrulup durmakta yaprak misali. Fırtına her şeyi önüne katıp götürüyor.
Fırtınalı ilişkiyi seçenler bu gemide hem tayfa hem kaptan olduklarını unutmamalıdır.