Semah sözü Arapça sema ya da sima köküne dayanır. İşitmek, güzel ve iyi şöhreti, anlayışı duymak anlamına gelir. Terim olarak müzik ezgilerini dinlemek, dinlerken vecde gelip devinmek, kendinden geçip oynayıp dönmek demektir. Müziğe ve müzik ezgilerine uyup düzenli ya da coşkun hareketlerde bulunmak, ezgilere uygun sesler çıkarmak, kendinden geçip nara atmak insanlığın geçmişi ile koşuttur. Bir tek topluma özgü olmayıp tümüyle toplumlararası bir olaydır.
Semahlar, kentlerde kadının baskı ve peçe altında tutulduğu dönemlerde bile, kadın erkek birlikte oynanır. Bu doğa ile insanın zorunlu uyumundan kaynaklanır. Semahlar kökende göçebe toplumun dinsel oyunudur. Göçebe toplumlarda ise kadın erkek ayrımı yerleşiklerdeki gibi katı kurallarla ayrılmaz. Doğa, kişiyi günlük yaşamın her kesiminde ve dinsel törenlerde eşit kılar.
Fuat Bozkurt, bu çalışmasında Anadolu kültürünün vazgeçilmez öğesi semahları ayrıntılı bir biçimde anlatırken, pek çok deyişi yazıya geçiriyor ve onları yazının belleğine kaydediyor.