Eski insanlar, içinde yaşadıkları dünyaya dair bir iz bırakma dürtüsüne sahipti, bugün varlığını sürdüren mağara resimleri ve oymaları bunun kanıtıdır. Peki, neden dünyanın çeşitli yerlerindeki kaya resimlerinin hepsi aynı şeyleri tasvir ediyor gibi görünüyor? Tarih öncesi dünyanın halkları birbirleriyle temas kurdular mı? Bazılarının, atalarımızın uçan arabalar olarak tanımlayabileceği araçlarla çok uzak yerlere nakledilmiş olması mümkün mü? Teknik açıdan henüz gelişmemiş olan bu insanlar nasıl olup da arkalarında sonsuza kadar ayakta kalan astronomik tesisler ya da saatler bıraktılar?
Tüm zamanların en çok satan yazarlarından biri olan ve birçokları tarafından antik uzaylı teorisinin babası olarak kabul edilen Erich von Däniken, Tanrıların Kanıtları'nda dünyanın geçmişini ortaya çıkarma görevini sürdürüyor. Bu kapsamlı, resimli kitaptaki görsellerin çoğu, yazarın, binlerce yıl önce dünyaya geldiğine inandığı kozmik tanrıların izlerini araştırdığı on yıllar boyunca edindiği eşsiz arşivinden derlendi.
Dünya dışı ziyaretçiler gerçekten binlerce yıl önce gezegenimizde kusursuz izlerini bıraktılar mı? Görüntüler gerçeklerin kanıtı olacak.
Yazdıklarıyla ve araştırmalarıyla dünyanın kanıksanmış geçmiş teorilerine kafa tutan Erich von Däniken, Taş Devri'nde kesinlikle tutmayan bir şeyler var! diye yazıyor Tanrıların Kanıtları'nda. Ve haklı olarak, teknik açıdan henüz gelişmemiş olan bu insanların nasıl olup da arkalarında sonsuza kadar ayakta kalan astronomik tesisler ya da saatler bıraktıklarını soruyor. Bu insanlar tapınaklarını hiç sapmadan dümdüz giden hatlar üzerinde inşa ettiler. Üstelik bunu yüzlerce kilometre uzaklıkta ve dağlarla vadileri aşarak yaptılar. Onları bunu yapmaya iten neydi? Onlara yol gösteren kimdi? Dünyanın her yanında aynı motiflere sahip kaya resimlerinin olması nasıl açıklanabilir? Tarihöncesi dönem insanları aralarında kıtalararası iletişim mi kurmuşlardı? Yoksa bunlar binlerce yıl önce dünyanın etrafında uçan öğretmenlerine gönderilen selamlar mıydı? Bilimin bunlar için bir açıklaması yok. Bu yüzden Erich von Däniken'in sunduğu kanıtlar daha da ikna edici oluyor. Bu olağanüstü kitap için Erich von Däniken devasa fotoğraf arşivini gözden geçirmiş ve yeniden değerlendirmiştir. Däniken'in görüşleri daha önce hiç bu kadar anlaşılır ve açık olarak okuyuculara sunulmamıştı. Kanıtlar muhtemel eleştiri sahiplerinin kuşkuyla ve hayretle duraksamasına sebep olacak kadar bol. Tanrıların Kanıtları bir kez daha bildiğiniz her şeyi sorgulatacak.