Beni rüyalar âleminde bırakma. Keşkelerin yanılsamasından beni çekip al. Buna hemen bir son ver. Beni hemen gerçeğe kavuştur ki sevmeyi tekrar öğrenebileyim...
Otuz sekiz yaşındaki Kitty Miller küçük bir dairede kedisiyle yaşamaktadır. Liseden beri en yakın arkadaşı olan Frieda'yla birlikte küçük bir kitabevi işleten Kitty'nin ailesi, arkadaşı ve kitabevi arasında geçen sıradan yaşamı bir gün başka bir yerde uyandığını fark etmesiyle allak bullak olur.
Daha önce hiç görmediği bu ev, onun evidir yine de. Başka bir dünyada, başka bir aileyle ve arkadaşlarla farklı bir yaşam... Hangi dünyanın gerçek, hangisinin rüya olduğunu bir türlü anlayamaz. Genç kadının gerçek hayatıyla hayali yaşamını sorgulaması arasında geçen bir süreç başlar. Bu iki dünya arasında bocalarken de travmalarıyla, acılarıyla ve geçmişiyle yüzleşmesi gerekir. Peki ya gerçeklerle yüzleşecek cesareti yoksa?
Muhteşem bir ilk roman... Swanson kesinlikle övgüyü hak eden bir hikâyeye imza atmış.
USA Today
Swanson, Kitty'nin ve Katharyn'in dünyasını öylesine ustalıkla yansıtmış ki kitabın sonuna dek hangisinin gerçek hayatın parçası olduğunu anlayamıyorsunuz.
Publishers Weekly
Hikâyenin temelini oluşturan varlık/yokluk sorgulamaları ve gerçekle rüya arasında yaşanan bocalamaları okurken kendinize 'ben olsam ne yapardım?' sorusunu sormadan edemeyeceksiniz.
Redbook Magazine