1953 yılında Ankara´da TED´in Yenişehir Lisesi´ni birincilikle bitirdi. Burslu öğrenci olarak ABD´ye giderken kendi kendine bir söz vermişti: Gideceğim ve kısmetse orada söz sahibi olacağım, ondan sonra gelip o namussuzlarla burada uğraşacağım.
Oktay Sinanoğlu´nun, İtalya´nın Bari kentinde başlayan yaşamı başarılarla dolu olmasının yanı sıra hem Türkiye hem yurtdışında pek çok önemli tanıklıklarla dolu. 1956 yılında Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley´de Kimya Mühendisliği´ni birincilikle bitiren, sekiz ayda MIT´yi birincilikle bitirerek Yüksek Kimya Mühendisi olan Sinanoğlu henüz 26 yaşındayken ABD´nin Yale Üniversitesinde son üç yüz yıldır Batı´nın en genç profesörü unvanıyla bir rekorun sahibi oldu.
Sinanoğlu, kimyaya matematiği sokarak önemli buluşlara imza attı, fizik, astrofizik, nükleer fizik, moleküler biyoloji gibi çeşitli dallarda Harika Çocuk olarak görülüp uluslararası bilim dünyasını şaşırttı.
Hayatı boyunca dünya çapında bilimsel pek çok ödül aldı, Türkçe´nin önemine dikkat çekti ve Türkiye´de bilimin gelişmesi için mücâdele verdi. Anadilin bir toplumun sürekliliği için yaşamsal olduğunun altını çizerek büyük çapta bir bilinçlenme yarattı.
Prof. Oktay Sinanoğlu´nun yaşamının kendi ağzından soru cevaplar eşliğinde anlatıldığı Türk Aynştayı kitabında ünlü bilim insanlarıyla ilişkisinden yarattığı teorilere, bir dönemin sözlü tarihinden Türkiye´nin yaşadığı sorunlara kadar pek çok konu yer alıyor. Sinanoğlu´nun ülkemizde bilimin neden gelişmediğini kendi yaşamından örneklerle açıkladığı bu kitapta hem baş döndürücü bir kariyer öyküsü hem Türkiye gerçeklerinin yansımaları var. Sinanoğlu şöyle diyor: Halkın tarihine, diline, Osmanlı atalarımıza, inançlarına, binlerce yıllık Asya kökenli insani değerlerine, geleneklerine yabancılaştırması, hatta düşman ilan edilmesi, sonunda kafalar hazır hale gelince de ülkenin yağmalanması her gün hız kazanıyor.