Yaşlı bir denizci Thomas Morea, son seyahati sırasında tesadüfen keşfettiği Utopia adasını anlatır. Bu adanın yönetim biçimi, yasama, yürütme ve yargılama gücü, yurttaşların kamu haklarından yararlanmaları gerçekten de mükemmeldir. Ona göre Utopia bütün Avrupa devletlerinin yapılanmasına örnek oluşturacak ideal devletin ta kendisidir.
Utopiada yurttaşların birlikte çalışarak elde ettiği ürünler pazar yerlerindeki ambarlara getirilir. Halk her ihtiyacını bu ambarlardan karşılar, üstelik ücretsiz. Çünkü Utopialılar para kullanmaz. Hele paranın ana maddesi altın ya da gümüşe metelik değer vermez. Emeğin ortak kullanımının esas alındığı bu toplumda yiyecek sıkıntısı diye bir şey yoktur, hiç kimse dara düşmez, hiçbir yurttaş ailesinin geleceğinden endişe duymaz.
Çünkü Utopia adaletin yeryüzündeki simgesidir.