Bir yakınımızı, sevdiğimizi kaybetmek, önemli bir parçamızı kaybetmek gibidir. Artık inkâr mekanizması işe yaramaz, Ben özelim, ben korunuyorum, bana bir şey olmaz savunmaları tamamen çöker. Ölüm bu kadar yakına gelebilmişse, büyük bir tehdit var demektir. Ve eğer ben de öleceksem o zaman hayatın anlamı nedir? Kişi bu soruya kendine has yeni bir cevap bulabilmek, kaybına ve hayatına yeni bir yön verebilmek zorundadır. Böylesine zor bir yüzleşmenin bu kadar güçsüz olduğumuz bir dönemde yapılması gerekliliği, hayatın önemli ironilerinden biridir. Bununla beraber, çoğu insan hayatı yolunda giderken böyle konularla uğraşmayı aklından bile geçirmez.
Çamuroğlu bu kitabında öncelikle, sevdiği bir yakınını kaybettikten sonra ne yaşadığını anlamak ve kendini daha iyi tanımak isteyen kişiler için bir kaynak oluşturmak istiyor.