Gustave Flaubert (12 Aralık, 1821 8 Mayıs, 1880) Fransız romancı ve gerçekçilik akımını başlatan yazar.
12 Aralık 1821de Fransa Rouende doğdu. 1880'de bir inme sonucu yaşamını yitirdi. Babası Achille Flaubert Rouen'daki bir hastanenin baş cerrahı, annesi de bir hekim kızıdır. 1840'ta liseyi bitirdi. 1841'de Paris Hukuk Fakültesine kaydoldu. 22 yaşındayken sara olduğu kabul edilen bir hastalığının bulunduğu ortaya çıktı. Eğitimini tamamlamadı. 1846'da babasını kaybetti. Bir kızı olan ablası da ölünce, annesi ve yeğeniyle Rouen yakınlarındaki Croisset'ye yerleşti, yaşamının tümünü burada geçirdi. İlk yazı çalışması 1837'de yayınlandı. Kasım 1849dan Nisan 1851e kadar Maxime du Camp ile birlikte Yunanistan, Anadolu, Mısır, Filistin, Suriye ve İtalya'yı dolaştı. İçe kapanıklığından, yalnız Mısıra ve Tunusa yaptığı yolculuklarla sıyrıldı. Ünlü romanı Salamboyu ona esinleyen de, bu yolculuklar oldu. Edebiyat dünyasından pek çok kişiyle mektuplaştı. Bu mektuplardan bazıları sonradan büyük ün kazandı.
Gerçekçilik akımını başlatan kişi olarak gösterilmesinde ünlü romanı Madame Bovary kadar bu mektuplarda dile getirdiği edebiyat ve sanatla ilgili görüşleri de etkilidir. Yaşadığı dönemde kitaplarından maddi kazanç sağlayamadı. Yaşamının son yılları acılar, edebi başarısızlıklar ve maddi zorluklarla geçti. Bu dönemdeki en büyük avuntuları, manevi oğlu olan Guy de Maupassantın başarısı ve başını Emile Zolanın çektiği natüralist (doğalcı) grubun ona verdiği değerdi. En ünlü romanı olan Madame Bovary 1856'da yayınlandığında, yazar ve yayıncı hakkında ahlaksızlığa teşvik suçundan dava açıldı. Madame Bovary bugün dünya edebiyatının temel taşlarından biridir.